Sultan Abdülmecid’in Gelibolu ve Çanakkale Gezisi


Sultan Abdülmecid’in ilk memleket gezisi 26 Mayıs 1844 tarihinde başlamış ve 17 gün sürmüştür. 26 Mayıs Cumartesi günü saat 7.30 sularında, başlayangeziye Kaptan Paşa, Serasker Paşa, Tophane-i Amire Müşiri Mehmet Ali Paşa, baş
tabib, bazı ümera ve subaylar katılmıştır. Padişahın bindiği Eser-i Cedid adlı vapur Beşiktaş’tan yola çıktığı anda donanma gemilerinden ve Tophaneden top atışları yapılmıştır. Askerler yüksek sesle “Padişahım Çok Yaşa” duasını
etmişlerdir. Sultan Abdülmecid, İzmid, Mudanya, Bursa şehirlerinde bir hafta kalmış ve 2 Haziran Pazar günü Çanakkale’ye hareket etmiştir. O gece Marmara denizi geçilmiş ve pazartesi sabahı Çanakkale boğazına girilmiştir. Boğaza girildiği sırada sağ ve sol tarafta bulunan kale ve tabyalardan top atışları yapılmıştır.
Vapurun baş tarafında bulunan Muzika-i Hümayun ise hoş bir ses ve ahenk içerisinde konser vermiştir. Sultan Abdülmecid’in vapuru 4 Haziran 1844 günü sabahı Çanakkale’ye gelmiştir. Boğaz Muhafızı ve Biga Sancağı Mutasarrıfı
Sadullah Paşa sultanı iskelede karşılamıştır. Müslim ve Gayrimüslim ahali sultanı görmek için iskelede toplanmış, çocuklar ise “Padişahım Çok Yaşa” duasını yüksek sesle söylemişlerdir. İskeledeki halkı bir süre selamlayan padişah, şehrin meydanında namazgâh üzerinde kurulan otağına geçmiştir. Bu sırada boğazdaki kalelerden teşekkür topları atılmıştır. Kaledeki topçu subay ve askerleri sektirme gülleler ve büyük kemerli toplarla daneli atışlar yaparak sultana bir gösteri düzenlemişlerdir. Padişah kaledeki topları ve askerlerin koğuşlarını, cephaneliği
ziyaret ettikten sonra sandalla Kilidbahir kalesine geçmiştir. Burada sultanı, Edirne Eyaleti Müşiri Osman Nuri Paşa karşılamıştır. Padişah kaleyi inceledikten sonra köy ahalisini selamlamış ve daha sonra kaleye yakın Namazgâh ve Değirmen Burnu tabyalarına gitmiştir. Bu sırada toplar atılmıştır. Sultan, boğazdaki kalelerin sağlam ve mühimmat bakımdan yeterli olduğunu, askerlerin ise nizamlı, tertipli ve talimli olduğunu müşahede etmiş ve Çanakkale’ye dönmüştür (Takvîm-i Vekayi 1260: Def’a 271). Padişahın gezisinden önce 9 Mayıs 1844’de Serasker Rıza Paşa, Çanakkale’ye gelerek kale ve tabyaları teftiş etmiş ve eksiklikleri gidermiştir(BOA Cevdet Askeriye, 958/41652; BOA A.MKT.12/19). Sultanın Çanakkale’de kaldığı bir gün içerisinde beş vakitte toplar atılmış ve kale
içerisinde akşamdan yatsıya kadar ateşler yakılmıştır. Eşraf ve ahali ise evlerinin girişlerini kandiller yakarak süslemişlerdir. Şehirdeki Fransa, İngiltere, Rusya, Belçika, Amerika, Sardunya, İspanya, Napolitan ve Yunan Devletlerinin konsoloshaneleri de kandillerle donatılmıştır. Salı günü otağ-ı hümayunda, defterdar, nâib, müftü, meşayıh, ulemâ, meclis azaları, eşraf, Hıristiyan metropolitleri, Yahudi hahamı, papaz ve kocabaşılara hil’at giydirilmiştir. Müslim ve Gayrimüslim mektep çocuklarına çeşitli hediyeler dağıtılmıştır. Serasker Rıza
Paşa tarafından, mutasarrıf Sadullah Paşa ve kale komutanı Hüseyin Paşa’ya ahali ve reayanın daima korunması, kalenin iyi idare edilmesi, askerlerin rahat ve refahının sağlanması konusunda padişahın emirleri bildirilmiştir. Sadullah Paşa’ya üzeri tuğralı ve kıymetli taşlarla bezenmiş bir kutu, kale komutanı Hüseyin Paşa’ya da hediyeler verilmiştir (Takvîm-i Vekayi 1260: Def’a 271).Çanakkale müftüsü, kaymakamı, Müslim ve Gayrimüslim eşraf, ulemâ,
şeyh, imam, muhtar ve muallimler Çanakkale’ye teşrifleri ve yaptığı ihsanlar dolayısıyla Sultan Abdülmecid’e teşekkürlerini bildirmişlerdir(BOA İrade Dahiliye, 4285). Çanakkale’de bir gün kalan Sultan Abdülmecid, ertesi gün Midilli adasına gitmek üzere sandalla vapura geçmiştir. Dualarla ve kalelerden atılan top atışlarıyla uğurlanan sultanın vapuru, şiddetli lodos yüzünden güçlükle boğazdan çıkabilmiştir. Vapur, boğazın çıkışına geldiğinde Kumkale ve Seddülbahir kalelerinden top atılmış ve şenlikler düzenlenmiştir. Boğazdan çıkıldıktan sonra
da donanma gemilerinden top atışı yapılmış ve bahriyeli askerler “Padişahım Çok Yaşa” diye tekrar tekrar bağırmışlardır. Bu arada iki İngiliz gemisi de top atışlarıyla padişahı selamlamıştır. Sultan Abdülmecid, 16.00 sularında Midilli adasına ulaşmıştır. Sultan, adada üç gün kalmış, cumartesi günü sabah saat 06.00’da adadan ayrılarak Gelibolu’ya doğru hareket etmiştir. Vapur, İmroz ve Bozcaada sularından geçip boğaza girdiğinde, kale, tabya ve donanma gemilerinden top atışları yapılmıştır. İstanbul’dan gelen Necm-i Şevket
kalyonundaki bahriyeliler de “Padişahım Çok Yaşa” diye bağırmışlardır. O gece yatsı vakitleri Gelibolu’ya ulaşılmış ve Pazar günü padişah sandalla şehre çıkmıştır. Sultanı, iskelede Edirne Eyaleti Müşiri Osman Nuri Paşayla birlikte, Müslim ve gayrimüslim ahali dualarla karşılamıştır. Padişah Yazıcızâde Mehmed Efendi ve Ahmet Bican’ın türbelerini ziyaret etmiş ve bir süre burada dinlenmiştir. Sultan Abdülmecid, Gelibolu kaymakamı ve nâibiyle, Rum, Ermeni, Yahudi milletlerinin temsilcilerine ve eşrafa hil’atlar giydirmiştir. Gelibolu Mevlevihanesi’nde yapılan ayini seyrettikten sonra Sultan Abdülmecid şeyh efendi, dedegân ve dervişhânlara ihsanlarda bulunmuştur. Mekteplerdeki hoca,halife ve öğrencilere hediyeler dağıtılmıştır. Sultan, saat 14.00 sularında vapura dönmüş ve 15.30 sularında İstanbul’a hareket edilmiştir. O gece Marmara denizi geçilmiş 11 Haziran pazartesi günü saat 8.00’e doğru İstanbul’a varılmıştır (Takvîm-i Vekayi 1260: Def’a 271; BOA, Mesâil-i Mühimme 2493; BOA İradeDahiliye 4385)

Kaynak : A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 47, ERZURUM 2012,
OSMANLI SULTANLARININ GELİBOLU VE ÇANAKKALE GEZİLERİ
Excursions of the Ottoman Sultans to Gelibolu and Çanakkale
Dr. Şerif KORKMAZ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çanakkale İl jandarma Komutanlığı

Atikhisar Kalesi

Çanakkale İlinin Yeri