Sultan IV. Mehmed’in Gelibolu ve Çanakkale Gezisi


Sultan IV. Mehmed’in Gelibolu ve Çanakkale Gezisi IV. Mehmed döneminin 1659 Haziranında başlayan uzun alayı, Turhan Sultanın imparatorluğun savunmasına yönelik sınırsız ilgisini kutlamak için yapılmıştı. Padişah ve maiyetinin İstanbul’dan Bursa ve Edirne’ye giderek üç Osmanlı payitahtını varlıklarıyla onurlandırdığı bu alayın önemli bir olayı, Turhan Sultan’ın yapımını üstlenmiş olduğu Çanakkale boğazındaki iki kaleye Eylül ayında yapılan devlet ziyaretiydi (Pierce 1996: 260). 26 Mayıs 1659 günü Bâbüssa’ade önüne tuğlar dikilmiş ve 29 Mayısta Üsküdar sahrasına otağ kurulmuştur. 9 Haziranda veziriazam askerlerle birlikte Üsküdar’a geçmiştir.
Valide Hadice Sultan 29 Haziran günü alay ile yola çıkarken veziriazam, şeyhülislam, kadıasker vesair devlet adamları saygıyla valide sultanı selamlamışlardır.30 Haziran’da yeniçeri ağasıyla tuğlar gitmiş ertesi gün mükemmel alaylar tertip edilerek, padişah hareket etmiş ve 19 Temmuz günü, Bursa’ya varmıştır. Padişah Bursa’da yaklaşık iki buçuk ay kalmıştır (Naîmâ 1283: 411-413).
Çanakkale boğazının stratejik önemi sebebiyle ilk defa Fatih Sultan Mehmed, boğaz üzerine karşılıklı iki kale yaptırmıştır. IV. Mehmed döneminde ise boğaza iki yeni kale daha inşa edilmiştir. Vak’anüvis Naîmâ (1283:420-423) bu yeni kalelerin yapımıyla ilgili şu bilgileri vermektedir: Sultan II. Mehmed’in yaptırdığı kalelere konan topların arasından gece ve gündüz gemi ve sandallar değil, kuşlar uçmak istese, şimşek gibi top gülleleriyle yok olurlar. II. Mehmed’in yaptırdığı bu kalelerle Akdeniz tarafından gelecek düşman korkusu tamamıyla bertaraf olmuştur. Venedik seferinin zuhurunda düşman her sene otuzar ve kırkar gemiyle gelip kalelerin yukarısında boğazın iki tarafında durmakta içeriden dışarıya bir geminin çıkmasını engellemekteydi. Venedik donanması dışarıdan
boğaza giren gemileri de zahmetsizce yakalayıp ganimet elde etmekteydi. Murad Paşa vezirliğinde Hadice Valide Sultan boğazın girişinde Anadolu ve Rumelitaraflarına birer kale yaptırmak istemiştir. Kalelerin yapılacağı yerin belirlenmesi için mimar ve kethüda tayin edilmiştir. Civardaki köylerin ahalisi ise, yapılacak kalelerin etrafında eşkıyaların barınacağını ve kendilerine zulm edeceklerini düşünerek kalelerin yapılmasını istememişlerdir. Valide Sultan büyük bir hayır eseri olan kaleler yapılmazsa donanmanın bozgununun devam edeceğini beyan etmiş ve kalelerin yapımına karar verilmiştir. Anadolu tarafında Yenişehir Kepez Burnunda, Rumili canibinde Damlacık burnunda birer mükemmel kale yapılmasına başlanmıştır. Bu kalelerin içlerine yeteri kadar top, tüfenk ve asker
konulduğunda boğazdan düşman gemileri geçemeyecekti. Rumili tarafındaki kaleye yakın bir nehirden kolaylıkla su getirilebileceği anlaşılmıştır. Anadolu tarafındaki kalenin su ihtiyacı ise uzun bir mesafeden getirilecekti. Ancak
Anadolu’daki kalenin suyu ilk zamanlarda sarnıç ile sağlanmıştır. Özetle kalelerin yapımının elzem ve önemli olduğu anlaşılmış ve bu hususta ferman çıkarılmıştır.
Kalelerin yapımı için İstanbul ve diğer yerlerden toplanan neccarlar, hassa mimarlarıyla Çanakkale’ye gönderilmiştir. Kalelerin yapımına Valide Sultan’ın kethüdalığından çıkma Kaptan Ali Paşa nezaret etmiştir. Kalelerin inşasının güvenliği sağlamak için donanma gemileri bir sene burada kışlamıştır Bursa’da yaklaşık iki buçuk ay kalan IV. Mehmed 30 Eylül 1659 günü Çanakkale boğazına hareket etmiş ve Çardak’tan kadırgalarla Gelibolu’ya
geçmiştir. Ordu-yı hümayun Gelibolu sahrasında kalmış, padişah Boğazhisarı kalelerini görmek üzere vezirler, şeyhülislam, kadıasker ve diğer adamlarıyla tekrar Anadolu tarafındaki Çardak’a dönmüştür. İlkönce Çanakkale’deki, Sultaniye kalesine teşrif buyuran sultan, daha sonra Rumili tarafındaki Kilidbahir kalesine geçmiştir. Ahali padişahın bu ziyaretinden memnun olmuş ve büyük sevinç yaşamıştır. Boğazın iki tarafındaki kalelerden sektirme toplar atılmış, sultan kale dizdarları ve mustahfızlarına hediyeler ihsan etmiştir. Daha sonra Valide Hadice Sultanın boğazın girişinde inşa ettirmeye başladığı kaleler ziyaret edilmiştir.
Ziyaret esnasında her iki kaleden toplar atılmıştır. Kalelerin inşasına nezaret eden Vezir Ankebut Ahmed Paşa ve kaleleri muhafaza eden Kaptanıderya Vezir Ali Paşa’ya, samurlu kaftan giydirilmiş, görevlilere hediyeler dağıtılmıştır. Ancak yeni kalelerin henüz tamamlanmadığını ve deniz tarafının da doldurulmak üzere olduğunu gören padişah, kalelerin hızla tamamlanması hususunda gayret gösterilmesini emretmiştir. Sultan o havalide bir süre avlanmış, daha sonra Anadolu tarafından Çardak’a dönmüştür. Kadırgalar ile Gelibolu’ya geçilmiş ve
orduyla birlikte Edirne’ye doğru hareket edilmiştir. Padişah 7 Ekim’de Edirne’de büyük bir alayla karşılanmıştır (Naîmâ 1283: 429-431).
IV. Mehmed, boğaz girişinde yapılan yeni kaleleri görmek üzere ikinci defa 1665 yılında Çanakkale boğazını ziyaret etmiştir. Padişah av için sık sık gittiği Edirne’den Gelibolu’ya hareket etmiştir. 18 Ağustos 1665 tarihinde otağ-ı
hümayun Paşa Çayırına kurulmuştur. 23 Ağustosta büyük bir alayla Edirne sarayından çıkan sultan, altı gün otağda kalmış ve 30 Ağustosta Gelibolu’ya hareket etmiştir. Sultan yol üzerinde avlanmaya devam etmiş ve 7 Eylül’de
Gelibolu’ya varmış ve 12 Eylül’de maiyetiyle Anadolu yakasındaki Çardak tarafına geçmiştir. Kadırgalarla Rumili ve Anadolu hisarlarına giden sultan kaleleri teftiş etmiş, kalelerin dizdar ve mustahfızlarına bol bol hediye, bahşiş dağıtmıştır. 19 Eylül’de Gelibolu’ya dönüş hazırlıkları başlamış ancak elverişsiz hava yüzündenkadırgalara binilememiştir. Bu yüzden karadan önce Çanakkale’ye daha sonra Çardak’a gidilmiş ve buradan kadırgalarla Gelibolu’ya geçilmiştir. Daha sonra donanmaya ihtiyaç kalmadığından kaptan paşa kadırgalarla İstanbul’a hareket
etmiştir. IV. Mehmed otağında bir süre dinlenmiş daha sonra Gelibolu’da medfun olan Muhammediye adlı eserin sahibi Yazıcızâde Mehmet Efendi’nin türbesini ziyaret etmiştir. İlk gelişinde zaviyeye vakfettiği köyün beratını bu defa bizzat hattı hümayunlarıyla yazarak, diğer hediyelerle birlikte zaviyedâra teslim etmiştir.
Yemekten sonra sultan tekrar otağına dönmüştür. 25 Eylül’de Gelibolu’dan İstanbul’a hareket edilmiş, dönüş yolu üzerinde de padişah avlanmaya devam etmiştir. 9 Ekim’de Harami Deresinde kurulan çadırda padişahı İstanbul
kaymakamı vezir Süleyman Paşa karşılamıştır. Ertesi gün İstanbul’daki bütün devlet erkânı Davud Paşa sahrasında padişahı karşılamıştır. Bir gün burada dinlenen padişah 12 Ekim’de büyük bir alayla Edirne Kapı’dan İstanbul’a girerek saraya gitmiştir (Mehmed Raşid 1282: 103-106)

Kaynak :A. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi [TAED] 47, ERZURUM 2012
OSMANLI SULTANLARININ GELİBOLU VE ÇANAKKALE GEZİLERİ
Excursions of the Ottoman Sultans to Gelibolu and Çanakkale
Dr. Şerif KORKMAZ

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çanakkale İl jandarma Komutanlığı

Atikhisar Kalesi

Çanakkale İlinin Yeri